Kendi BDSM Yolculuğum: İtaatin Derinliklerine Bir Yolculuk
- Sözsüz Sadakat
- 8 May
- 2 dakikada okunur

İlk farkındalıklarım ortaokul yıllarına dayanıyor. O zamanlar bu duygulara isim koyamıyordum ama zihnimde hep aynı sahneler dönüp duruyordu: güçlü, otoriter kadın figürleri; onların yönlendirmesiyle hareket eden, boyun eğen bir ben. Bu fanteziler sadece erotik değildi; aynı zamanda bana derin bir aidiyet ve tatmin duygusu veriyordu. Çoğu kişinin baskıladığı ya da görmezden geldiği bu düşünceler, bende tam tersine daha da güçleniyordu.
Zamanla bu içsel arzularımın sıradan olmadığını fark ettim. Ancak asıl dönüşüm, üniversite yıllarımda başladı. Psikoloji bölümünde okurken insan davranışlarının temellerini öğrenmek, arzularımı anlamlandırmama yardımcı oldu. Bir gün literatür taraması yaparken karşıma "BDSM" kavramı çıktı. İlk başta sadece cinsellik temelli bir pratik gibi görünse de derinlemesine inceledikçe bunun çok daha fazlası olduğunu gördüm: psikolojiyle, güvenle, rızayla ve kişisel keşifle iç içe bir dünya.
Bu dünyada "itaat" benim için merkezdeydi. Kadınların bana hükmettiği hayaller, artık sadece birer fantezi olmaktan çıkmış, benliğimin derinliklerinden gelen bir çağrıya dönüşmüştü. Özellikle dominant kadın figürlerine karşı hissettiğim çekim, bana kendimi tamamlanmış hissettiriyordu. Bu tür bir dinamiğin içinde olmak, güçsüz hissetmek değil; tam tersine kendini özgürleştirmekti.
Araştırdıkça, izledikçe, okudukça ve bazı güvenli deneyimlerle iç dünyamı keşfettikçe, BDSM'nin sadece bir yönelim değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olabileceğini anladım. Rıza temelli ilişkilerin, karşılıklı güvenin ve psikolojik bağın ne kadar kıymetli olduğunu gördüm. Özellikle "itaat" benim için bir teslimiyet değil; bir bağlılık, bir teslimiyetin içinde bile kendi kontrolünü hissedebilme haliydi.
Bu yazıyı okuyan ve benzer duygular taşıyan herkes bilsin ki: Bu yolda yalnız değilsiniz. Arzularınızı anlamak, onları bastırmak yerine sahiplenmek, kendi iç dünyanıza yapılacak en güçlü yolculuklardan biridir. BDSM, karanlık bir yön değil; bilinçli, tutkulu ve rızaya dayalı bir keşiftir. Ve bu keşif, kişisel bir cesaret hikayesidir.
Comments